27.07.2024

Tekirdağ’da Öğretmenler Tek Ses Oldu

12, Mayıs 2024 Pazar
Bu haber kez okundu


Tekirdağ’da eğitim sendikaları, İstanbul Eyüpsultan’da özel bir lisenin müdürü olan İbrahim Oktugan’ın,yabancı uyruklu 17 yaşındaki bir öğrencinin silahlı saldırısı sonucu öldürülmesini protesto etti.

Eğitim İş, Eğitim Sen ve Anadolu Eğitim sendikası Tekirdağ Adliyesi önünde bir araya gelirken, Türk Eğitim Sen İl Milli Eğitim Müdürlüğü, Eğitim Bir Sen ise Atatürk Meydanı’nda eylem gerçekleştirdi.

Adliye önündeki ortak eylemde
öğretmenlerle birlikte, CHP Tekirdağ Milletvekilleri İlhami Özcan Aygun Nurten Yontar ve çok sayıda sivil toplum kuruluşu, siyasi partilerin temsilcileri yer aldı.

Grup adına açılış konuşmasını gerçekleştiren Birleşik Kamu İş Konfederasyonu Tekirdağ Şube Başkanı Rıdvan Dırak, Türkiye’nin 5 büyük Sendikasının iş bıraktığını hatırlatarak, katledilen öğretmenin hesabının sorulacağını , güvenlik güçlerinin söz konusu şiddet durumunun önüne geçmek zorunda olduğunu vurguladı.

Ortak basın açıklamasını okuyan Eğitim İş Sendikası TİS sekreteri Fulya Gümüşhan ve Eğitim Sen Örgütlenme Sekreteri
Özgün Lebe ise eğitimdeki yozlaşma, değersizleşme, can güvenliği ve okullardaki şiddetin arkasındaki nedenlerin ortaya çıkarılmasına değindi.

Okulların savaşlarda dahi hedef alınmaması üzerine uluslar arası anlaşmalar olduğu ve dünyanın en güvenli mekanlar olması gereken okulların, Türkiye’de şiddet sarmalının kucağına itildiği vurgulandı.

İstanbul’da yaşanan silahlı saldırının okullardaki güvenliğin geldiği noktayı gözler önüne serdiği aktarılan açıklamada,  “Okuluyla, öğretmeniyle ve müdürüyle yaşadığı sorunlar nedeniyle, yönetmelikler çerçevesinde okuldan atılan Iraklı bir öğrenci, 5 ay önce atıldığı okula silahla girmiş ve okul müdürünü makam odasında kurşun yağmuruna tutmuştur. Silahlı saldırı sonucunda ağır yaralanan okul müdürü İbrahim Oktugan, ne yazık ki ağır yaralı olarak kaldırıldığı hastanede hayatını kaybetmiştir” ifadeleri yer aldı.

“İtibardan tasarruf olmuyor da güvenlikten olur mu?” denilen açıklamada;“Gerekli adımların atılması için daha kaç eğitim emekçisinin, kaç öğrencinin can vermesi gerekiyor? İktidarın plansızlığı sebebiyle ülkenin demografik yapısı ve güvenliği ciddi risk altındadır. Planlama ve rehabilitasyon süreçleri sağlıklı işletilmediği için güvenlik anlamında ciddi sorunlar yaşanmaktadır. Bu güvenlik açığının faturası bizlerin canı mı olacaktır?” denildi.

Sorulara yanıt vermeyen hiçbir yöneticinin başsağlığı dileklerinin ise samimi ve ciddi bulunmayacağının altı çizildi.

Sonn olarak okulda şiddet olaylarındaki korkutucu tırmanışı engellemek için atılması gereken acil adımlar ise şöyle sıralandı:

• Eğitimde şiddet yasası acilen çıkarılmalıdır. Failler toplumun vicdanını rahatlatacak ve yeni olaylar açısından caydırıcı olacak şekilde cezalandırılmalıdır.

• Özel ya da devlet okulu ayırmaksızın, tüm okulların güvenliği derhal sağlanmalıdır. Devleti yönetenler hem devlet okullarını güvenli hale getirmeli, kadrolu güvenlik personeli atamalı ve giriş kapılarına dedektörler koymalıdır. Özel okullarda da aynı güvenlik önlemlerinin alınması şart koşulmalı ve bu konuda sıkça denetim yapılmalıdır.

• Ahlak bekçiliğine soyunan RTÜK’ün toplumsal şiddeti başlıca gündemi haline getirip, mafya ve suç temalı TV yapımlarını denetlemesi sağlanmalıdır.

• İçine bin bir tane gereksiz ve hatta zararlı içerik doldurulan müfredat yerine şiddetin çağdışı ve yanlış olduğunu öğreten toplumsal yaşam dersleri içeren programlar hazırlanmalıdır

Tekirdağ İl Milli Eğitim Müdürlüğü önünde toplanan Türk Eğitim Sen  sendikası da
okullarda öğretmene şiddet,  mobbing,  taciz ve itibarsızlaştırma vakalarının ciddi önlemlerin alınmaması, yasal düzenlemelerin ve esaslı politikaların hayata geçirilmemesi nedeniyle artış yaşandığınu kaydetti.

Sendika Başkanı Cavit Kartal, eğitimde şiddete zemin hazırlayan nedenleri sıralayarak, hayata geçirilen uygulamaların eğitimde şiddete zemin hazırladığına dikkat çekti.

Kartal, “Disiplin yönetmeliklerinin yetersizliği,  eğitimcilerin itibarını zedeleyen ve sadece adı değişen öğretmeni şikâyet hatları,  öğretmenlik mesleğinin mülakat, torpilli yönetici görevlendirmeleri, rotasyon, performans, şeffaf olmayan ödül ve ceza gibi uygulamalarla rencide edilmesi,  hem ekonomik ve sosyal hem de özlük haklarının gasp edilmesi, eğitimcilerimizi tahkir eden yayın, tutum ve açıklamalar,  “eti senin kemiği benim” şeklindeki güven ve teslimiyet anlayışının çok gerilerde kalması tüm bu şidşiddet olaylarına zemin hazırlıyor.Çoğu okulumuzda güvenlik görevlisinin bulunmaması, güvenliğin sadece nöbetçi öğretmenler eliyle sağlanmaya çalışılması, kamera sisteminin olmaması şiddet olaylarına zemin hazırlıyor.  Oysa her okulumuza güvenlik görevlisi alımı yapılması ve okullarımızın tamamında kamera bulundurulması hayati bir zorunluluktur. MEB’in bu konuda okullara bütçe tahsis etmesi, fedakârlıktan kaçınmaması çok önemlidir” sözlerini kaydetti.

facebook twitter youtube google+ feedburner
Yazar: Haber Merkezi
sanalbasin.com üyesidir