Tekirdağ’ın Saray ilçesinde yapılması planlanan iki adet rüzgar enerji santrali kapsamında, rüzgar türbinlerine ulaşım için bölgede yaklaşık 200 hektarlık ormanlık alan yok edilecek.
Projenin kuşların göç yolları üzerinde yapılmak istendiği ve ÇED projesinin bilimsel verilere dayanmadığı gerekçeleri ile TMMOB Tekirdağ İl Koordinasyon Kurulu öncülüğündeki sivil toplum kuruluşları, itirazda bulundu.
Tekirdağ İli, Saray İlçesi, Ayvacık – Bahçeköy- Güngörmez Mahalleleri sınırları içerisinde TRAKTEK Enerji Tedarik Depolama T.A.Ş tarafından yapılması planlanan Saray Elektrik Depolama Tesisi, Rüzgâr Enerjisi Santrali projesi ve Saray İlçesi sınırları içerisinde RNc Avrasya Enerji Tedarik Depolama T.A.Ş tarafından Çukuryurt Elektrik Depolama Tesisi, Rüzgâr Enerji Santrali projesi ile ilgili ÇED başvuru dosyasının meri mevzuat açısından eksik, hatalı ve kusurlu olduğu bildirildi.
ÇED RAPORU MEVZUATA AYKIRI
Çevre, İklim ve Şehircilik İl Müdürlüğü’ne TMMOB adına itirazda bulunan Cemal Polat, proje alanının Ergene nehri kaynak bölgesi ve orman alanı olması, endemik bitki ve hayvan faunası olması nedeni ile büyük ekolojik tahribata neden olacağı vurgulanırken, hazırlanan ÇED raporunun mevzuata aykırı olduğunu söyledi.
Projeyi hazırlayan personel arasında meteoroloji mühendisi olmadığına dikkat çeken Polat; “Faaliyetin yer aldığı alanın topoğrafik özellikleri ve lokal iklim şartları göz önünde alındığında, faaliyet raporlarının incelenmesi ve alanın yerinde görülmesi sonucunda, yatırım tipine ve üretim çeşitlerine bağlı olarak ortaya çıkacak durumlarda ve isteklerde diğer gerekli meteorolojik faktörlerinde incelenerek faaliyetlerin değerlendirilmesi gerekmektedir. Tarım ve Orman Bakanlığı Meteoroloji Genel Müdürlüğü tarafından; 21.06.2019 tarihinde 46 sayılı talimat; ÇED raporlarında meteorolojik verilerin değerlendirilmesinde dikkat edilerek hususların belirlenmesine ilişkin TALİMAT (8) ;” Devlet idareleri ile kamu kurum ve kuruluşlarınca yapılacaklar hariç olmak üzere Genel Müdürlüğe sunulan ÇED raporlarının Meteorolojik ve İklimsel özellikleri ve Hidroloji bölümlerinin Meteoroloji Mühendisleri tarafından hazırlanması gerekmektedir.”
Proje hazırlamada bir meteoroloji mühendisi bulunmamaktadır.
ÇED yönetmeliği EK-1 ÇED ‘sinde uygulanacak Projelerin değerlendirilmesinde;
Alanın topoğrafik özellikleri, yerleşim yerlerine mesafesi,
RES’ler için Faaliyet Alanlarının meteorolojik radar istasyonlarına yakınlığı 5 km den daha az olmaması,
(5) Faaliyetten kaynaklanacak emisyonların, Bakanlığınca yayınlanan yönetmeliklerde belirlenen sınır değerleri aşması halinde, meteorolojik verilere bağlı olarak çevresel etkilerinin belirlenmesi için uluslararası kabul görmüş ve EPA tarafından önerilen bir emisyon dağılım modeli ile modelleme yapılır. Modelleme işleminde civarında bulunan diğer tesislerinde içerisinde olduğu toplam hava kalitesi etkisi birlikte incelenir. Modelleme çalışmalarında, faaliyet alanını temsil edebilecek meteoroloji istasyonunun veya istasyonların uzun yıllar verileri ile uyumlu Temsili Yıl belirlenir ve belirlenen yılın saatlik meteorolojik verileri kullanır denmektedir.
Modellemede Tekirdağ İstasyon verileri kullanılmıştır. Saray ve Vize bölge istasyon verileri kullanılmadığından gerçek bir modellemeyi temsil edemez.
Doğru istasyon verileri kullanılmadığı için Edirne İdare Mahkemesinin 2020/ 854 sayılı karar ile Vize İlçesi Küçükyayla RES projesi iptal edilmiş, Danıştay 6. Dairesi 2020/13376 sayılı oy birliği ile verilen kararda Edirne İdare Mahkemesinin kararını onanmasına ve itiraz yolu kapalı olmak üzere iptal edilmiştir.
Orman ve Mera alanlarında açılacak çok büyük ölçekli yollar, orman bütünlüğünü bozacak ve habitat parçalanmasına yol açacaktır. Telafisi mümkün olmayan sonuçları ortaya çıkacaktır.
Tarım alanları için 5403 sayılı yasa gereği Toprak Koruma Kurulundan tarım alanlarında değişiklik yapılmasına dair karar ile 4342 sayılı yasa gereği Mera Tahsis Komisyonunun tahsis değişikliği kararı bulunmamaktadır.
Bölgede arıcılık faaliyetleri sonucu kalitesi yüksek bol elde edilmektedir. Bölge halkının ekonomik gücünü yükseltmek için arıcılık ilgili kurumlarca teşvik edilmektedir. Üstelik bölge arıcılıkta mutlak koruma altındadır. Trakya arısı 30.06.2010 tarih ve 29 sayılı olurları ile Tarım ve Orman Bakanlığı tarafından mutlak korunmaya alınmıştır.
Proje hazırlamada bir orman mühendisi, bir ziraat mühendisi bulunmamaktadır.
Yapılan araştırmalarda RES’lerin yoğunlaştığı bölgelerde bal arısı popülasyonu önemli kayıplar yaşandığı tespit edilmiştir.
Ülkemizin taraf olduğu 09.01.1984 tarih ve 84/7601 sayılı Bakanlar Kurulu Kararıyla onaylanarak, 20.02.1984 tarih ve 18318 sayılı Resmi Gazetede yayınlanan AVRUPA’NIN YABAN HAYATI VE YAŞAMA ORTAMLARINI KORUMA SÖZLEŞMESİ ile ilgili hükümlerine aykırılık teşkil etmektedir.
Söz konusu alanın göçmen kuşların göç rotaları üzerinde bulunması nedeniyle en az bir yıllık izleme yapılmadığı ve göçmen kuşların durumları ile ilgili bilgiler ile proje hazırlamada bir ornitololoğun görüşü bulunmamaktadır.
Söz konusu ÇED projesi hazırlanırken bilimsel tespitlerin tamamının gözetilmesi kamusal zorunluluktur.
1/100.000 Ölçekli Trakya Alt Bölgesi Revizyon Çevre Düzeni Planının 4 (dört) temel ilkesi olarak belirlenen ;
Sürdürülebilirlik,Kırsal Kalkınma ve nüfus kaybının önlenmesi,Sanayi gelişiminin planlarla sınırlandırılması, Entegre ulaşım sistemleri ile desteklenen işlevsel bağlantıların kurulması,
İlkelerinden de hareketle; özellikle kentsel yerleşim alanları, orman – tarım – mera alanları, yeraltı ve yer üstü su varlıkları maden alanları, depolama alanları, kentsel hizmet olanları, kültürel tarihi ve doğal çevrenin, toprağın, suyun kirlenmesine ve bu varlıkların korunmasına ilişkin olarak, getirilen düzenlenlemelerin uygun olup olmadığı, planın vizyonu ve ilkelerinin aynı alanda varlığını sürdüren değerlerle uyumunda gözetilerek planlama ilkeleri bakımından yeterli değerlendirme yapılmamıştır.
Türkiye Cumhuriyeti Anayasasında 56. Maddenin yanı sıra başka maddeler de çevrenin korunmasına yönelik hükümlere yer verilmiştir. Ormanların korunması işletilmesi, geliştirilmesi (AY m 169), doğal zenginliklerin devletin hüküm ve tasarrufu altında olması (AY m. 168) tarih, kültür ve tabiat varlıklarının korunması ve bu amaca yönelik faaliyetlerin teşvik edilmesi (AY m 63) toprağın korunması (AY m. 44) kıyıların devletin hüküm ve tasarrufu altında olması (AY m 43) , ülke kaynaklarının verimli şekilde kullanılması (AY m. 166) çevre hakkı kapsamında değerlendirilebilecek hükümlerdir.
1972 Stockholm Birleşmiş Milletler İnsan Çevresi Konferansı (Stocholm Deklarasyonu) Madde1 . İnsanın, hürriyet, eşitlik ve yeterli yaşam koşulları sağlayan onurlu ve refah içinde bir çevrede yaşamak temel hakkıdır. İnsanın bugünkü ce gelecek nesiller için çevreyi korumak ve geliştirmek için ciddi bir sorumluluğu vardır.
Yönetmelik hükümlerine göre karar (ÇED Olumlu/ ÇED Gerekli Değildir.) tesis edilmeden önce, Projenin gerçekleşmesinin ilgili mevzuat bakımından uygun olmadığının tespiti halinde, ÇED süreci aşamasına bakılmaksızın sonlandırılır. Meteoroloji Mühendisi olmadan hazırlanan ÇED RAPORU mevzuata aykırıdır