27.07.2024

Depremden Daha Riskli

23, Mart 2023 Perşembe
Bu haber kez okundu


Trakya’da ki plansız sanayileşmenin doğa tarafından bertaraf edileceğini söyleyen Prof. Dr. Halim Orta, 2040 yılından itibaren Trakya’dan göç başlayacağına dikkat çekti. Kuraklığın depremden daha riskli olduğunu vurgulayan Orta,  su kaynaklarının tükenme noktasına geldiğini belirterek, TESKİ’ye de önerilerde bulundu. Orta, “Siyasi ulufe dağıtma meselesini ortadan kaldırıp, günü kurtaralım derken geleceği kaybedebiliriz” sözlerini paylaştı.

22 Mart Dünya Su Günü etkinlikleri kapsamında Tekirdağ Su ve Kanalizasyon İdaresi (TESKİ) ‘Bekleyen Tehlikeye, Birlikte Dur Diyelim’ konulu kuraklık paneli düzenlendi.

Toplantının açılış konuşmasını yapan Tekirdağ Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Albayrak, hem yüzeysel hem de yeraltı su kaynaklarındaki azalmanın, su kıtlığı tehlikesiyle karşı karşıya kalındığının göstergesi olduğunu kaydetti.

Suyu tasarruflu ve verimli kullanılmasının zorunlu olduğunu söyleyen Albayrak, “

“Tarımsal sulamada tasarruf sağlayan yöntemlerin uygulanması, yağmur sularının bahçe sulamada kullanımı, sanayide az su kullanılan teknolojilerin yaygınlaştırılması ve suyun yeniden kullanımının sağlanması önem taşımaktadır. Aynı şekilde su kaynaklarının kalitesi ve ekolojik özellikleri korunmasına imkan sağlayacak çevresel hedeflere ulaşmak önceliklerimiz arasındadır. Gelecek nesillerin su ihtiyacını düşünerek hareket etmeli ve gereken duyarlılığı hep birlikte göstermeliyiz.” dedi.

Tekirdağ Namık Kemal Üniversitesi Ziraat Fakültesi Biyosistem Mühendisliği Arazi ve Su Kaynakları Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Halim Orta, su ve kuraklığa yönelik yaptığı sunumda, Trakya’nın büyük bir kuraklık sorunuyla karşı karşıya kaldığını ve depremden daha tehlikeli olduğuna dikkat çekti.

TÜM EKOSİSTEM DURUR

Trakya’da ki plansız sanayileşmenin doğa tarafından bertaraf edileceğini söyleyen Prof. Dr. Halim Orta, 2040 yılından itibaren Trakya’dan kuraklık nedeniyle göç başlayacağına dikkat çekti.

Kuraklığın depremden daha riskli olduğunu söyleyen Orta, kuraklıkta tüm canlıların ekosistemin durduğunu kaydetti.

Kuraklığın süresinin de bilinmediğini vurgulayan Orta, şunları paylaştı:

“Trakya’da böyle bir sonu bekliyorum. Doğaya karşı doğaya rağmen bir mücadele olmaz. Bizim planlamadığımız, planlayamadığımız nüfusu ve sanayiyi doğa planlayacak ve ters göç Trakya’dan olacak. Nüfus artışı ile beraber de 2060 yılına kadar artacağız. 2060 yılından sonra Türkiye’nin nüfusu azalmaya başlayacak. Trakya’nın en fazla çekeceği 20 yıllık bir sıkıntı var. 2040 yılından itibaren herkes geldiği yere gibi geri dönecek. Bunun aksini düşünmek mümkün değildir.’’

 

Bölgede ciddi bir kuraklık yaşandığını vurgulayan Orta,  1 Ekim 2022 yılından itibaren  aylık ortalama sıcaklıklarda 2-3 santigrat dereceye varan artışlar yağışta ise yüzde 75 düzeyinde azalmalar görüldüğünü belirtti.

ZOR BİR YAZ BEKLENİYOR

5 aylık değerlere bakıldığında olması gerekenin 320 mm yağışın sadece 80 mm civarında olduğunu aktaran Orta, “Bu meteorolojik kuraklık olarak belirlenen kuraklık hali hazırda bölgede tarımsal kuraklıkta ve yer altı su kaynakları ile birlikte yerüstü su kaynakları baraj ve göletlerdeki su seviyelerin azalmasıyla tanımlanan hidrolojik kuraklıkta da ciddi sıkıntılar oluşturuyor. Her ikisi açısından bizi zor bir yaz bekliyor. Trakya’da ve özellikle Çerkezköy, Kapaklı, Çorlu, Muratlı, Lüleburgaz, açıklığında daha da çarpıcı bir kuraklık görüyoruz. Burada ısınma biraz daha fazla karşımıza çıkıyor. Bu, büyük ihtimalle sanayinin etkilediği çok yoğun olduğu bir bölge. Isınma bundan kaynaklanır, kaynaklanıyor olabilir diye ağırlıklı olarak düşünüyoruz. Umarım bahar aylarında biraz etkili yağışlar alarak en azından bu yazı bölgede sıkıntısız atlatabiliriz” şeklinde konuştu.

 

Modern sulama tekniklerinin kullanılması gerektiğini vurgulayan Orta,

“Ehli insanlarla çiftçiyi ve üreticilere kurumların desteğiyle bu işin  sadece kurulması değil sonraki işletim süreçlerinde de mutlaka onların yanında olmalı ve kredi sistemini mutlaka faaliyete geçirmemiz lazım. Çünkü biliyorsunuz üreticilerin hali yüksek tarımdaki tarımsal gelirlerdeki yüksek enflasyondan dolayı maalesef çok iyi değil” ifadelerini kullandı.

TESKİ’ye de önerilerde bulunan Orta, şunları kaydetti:

TESKİ’ye önerim var. Kayıp kaçaklara çok hızlı müdahale edilmeli. Siyasi ulufe dağıtma meselesini ortadan kaldırıp, günü kurtaralım derken geleceği kaybedebiliriz. Yerel yönetimler dikkatli olmalı. Trafik lambası metodu uygulanmalı. Ayda 3 metreküp su kullanan Ayşe teyze ile ayda 30 metreküp su kullanan yüzme havuzu olan Mehmet beye aynı tarife uygulanmıyor. Fakat geometrik biçimde artan fiyatlar belirlenmeli. 12  metreküp  suyun bedeli 3 lira ise yeşil, 12 ve 15 metreküp su 6 lira ile sarı, 15 metrekübün üzeri 60 lira ve kırmızı ışık olarak belirlenmeli. Tüketilen su tekrar kullanılabilecek durumda . Fransa’da yer altı sularının  ortalama 17 proseste  kullanarak, arıtılarak doğal kaynağına verilirken, Türkiye’de bir proseste kullanılıyor. Suyu kullandıktan sonra arıttığımızı söyleyerek,  kaynağına tekrar gönderiyoruz.

Toplantı, soru cevap bölümünün ardından  son buldu

facebook twitter youtube google+ feedburner
Yazar: Haber Merkezi
sanalbasin.com üyesidir