Erzincan İliç’te Anagold Madencilik tarafından işletilen Çöpler Kompleks Maden İşletmesi liç sahasında meydana gelen kayma ile yaşanan faciaya ilişkin TMMOB, firma yetkilileri hakkında suç duyurusunda bulundu.TMMOB Tekirdağ İl Koordinasyon Kurulu Sekreteri Cemal Polat, uyarılara rağmen faaliyet gösteren tesisin derhal kapatılması gerektiğini kaydetti.
Faaliyete girdiği 2008 yılından itibaren birbiri ardına ortaya çıkan çevresel felaketlerle sıklıkla gündeme gelen, Anagold Madencilik Sanayi ve Ticaret A.Ş tarafından işletilen Çöpler Kompleks Maden İşletmesinde gerçekleştirilen sömürge madenciliği ile yalnızca doğanın ve kaynakların değil, yaşamların da katledildiğini söyleyen Polat,
aynı altın madeni işletmesinde, 21 Haziran 2022 tarihinde siyanür içerikli solüsyon taşıyan boru hattında oluşan yırtılma nedeniyle yaklaşık 20 m3 siyanürlü solüsyonun çevreye yayıldığı Erzincan Valiliği tarafından 3 gün sonra yapılan basın açıklaması ile kamuoyuna duyurulduğunu hatırlatarak şunları paylaştı:
“Yetkililerin sızıntı haberi ilk duyulduğunda olayı reddetmesi ve ardından geç de olsa göstermelik cezaların verilmesi ülkedeki denetim ve hukuk sisteminin ne denli tükenmiş olduğunu gözler önüne sermiştir. Yurttaşlarımızın çığlığı olmasaydı, yaşanan facianın üzeri örtülecek ve hiçbir şey olmamış gibi yeni faciaların zemini hazırlanmaya devam edilecekti”
Faaliyete girdiği yıldan bugüne, mevzuatın arkasından dolanılarak parça parça hazırlanan projelerle devasa nitelik kazanan Çöpler Kompleks Maden İşletmesinin yarattığı tahribat ve oluşturduğu tehlikenin TMMOB tarafından daha önce de pek çok kez kamuoyuna açıklandığını anımsatan Polat,
Şunları kaydetti: “Davalarda sunulan teknik raporlarla da ortaya konmuştur.
Her dilekçemizde, her açıklamamızda liç sahasında yaşanabilecek kayma defaatle vurgulanmış olmasına karşın; ne Bakanlık ne yerel idare ne de Mahkemelerce uyarılarımız dikkate alınmamış, göz ardı edilmiş, bugün yaşanan felakete yol açılmıştır.
TMMOB olarak, yaşanan çevre felaketi nedeniyle başta Anagold Madencilik San. ve Tic. A.Ş. yetkilileri olmak üzere, sorumluluğu bulunan tüm yetkililer hakkında suç duyurusunda bulunulmuştur”
İliç’te sürdürülen faaliyetin bir sömürge madenciliği olduğunu vurgulayan Polat, kimyasal işlem üzerine kurulu madenciliğin, doğayı ve insan yaşamını hiçe saydığını dile getirdi.
Yeraltındaki zenginliği en kısa sürede ülke dışına çıkarılması ve geriye ise verimsizleştirilmiş, zehirlenmiş bir toprağın bırakılmasına dayalı anlayışın, yaşamı da sürdürülemez hale getirdiğine dikkat çekti.
Ülkenin geleceği açısından büyük felakete dönüşen bu tür madencilik faaliyetlerinin, üretim faaliyeti değil bir sömürü faaliyeti olduğuna değinen Polat, madenlerin olduğu gibi, doğanın ve halkın da sömürüldüğünün altını çizdi. Siyanürlü altın işletmeciliğinde hiçbir kamu yararı bulunmadığı, madencilik anlayışının tek kazananının maden şirketleri olduğunu kaydetti.
Orman alanlarının, ekolojik ve biyolojik değerlerin, flora ve fauna bileşenlerinin, tarım ve mera alanlarının, su kaynakları ve havzalarının, kültürel ve tarihi mirasın, yerleşme alanlarının tahribine yol açan siyanürlü maden işletmeciliğine ilişkin projelerin, çevre ve insan sağlığı üzerinde geri dönüşü olmayan tahribatlara yol açtığını vurgulayan Polat, kısa ve uzun vadede önerileri ise şöyle sıraladı:
Aynı madende 21 Haziran 2022’de yaşanan kaza sonrası heyetlerimizin bölgede yaptığı inceleme ve analizlere dayanarak; İliç ilçesinin içme suyunda, su kaynağının coğrafi konumu nedeniyle, bu kazadan dolayı bir kirlenmenin olmayacağını düşünüyoruz. Buna mukabil Bağıştaş mevkiindeki su kaynağından beslenen Bahçecik mezrasının içme sularının derhal ve sürekli olarak analiz edilmesinin gerekli olduğunun altını ısrarla çiziyoruz. Bu yapılana dek mezranın içme suyunu başka bir kaynaktan karşılanmasını öneriyoruz.
Yağmur yağdıkça dere yatağındaki liçten akan sızıntıların Karasu’ya karışma potansiyeli vardır. Kapatıldığı söylenen bariyerlerde birikecek sızıntının sürekli izlenmesi, uygun araçlarla çekilmesi ve tesisin atık havuzlarına basılması gerektiğini yetkililere duyuruyoruz.
Sızıntının yer altı sularına karışma olasılığı olup olmadığının kamuoyuyla, net bilgiye dayanarak paylaşılmasını ve TMMOB’ye bağlı ilgili diğer odaların görüşlerine başvurulmasını talep ediyoruz.
Sızıntı ve liç kaldırma çalışmalarında bulunacakların tam korumalı yüz ve soluk maskesi, kimyasala dayanıklı eldiven, tabanı kaymaz, kimyasala dirençli emniyet ayakkabısı ve kimyasala dayanıklı tüm vücut korumalı iş tulumu ile çalışmalarının zorunlu olduğunu hatırlatıyoruz.
Bölgede bulunan ve yönlendirebileceğimiz uzman ekiplerimize numune alma konusunda güçlük çıkarılmaması gerektiğinin altını çiziyoruz.
Yapılan analizlere yönelik numunelerin nasıl ve nereden alındığı, hangi yöntemle analiz edildiği konusunda ilgili devlet kurumlarının bilgi paylaşımlarını bekliyoruz.
Vakit geçirilmeden liç kaldırma çalışmaları başlatılmalıdır.
İlk analiz sonuçlarına göre hazırlanacak eylem planı kamuoyuyla paylaşılmalıdır.
Hava, su, toprak analizleri kısa periyodlarda tekrarlanmalı ve sonuçlar izlenmelidir.
TMMOB, TBB, TTB gibi ilgili meslek örgütleri ile çevre ve yaşam hakkı savunucusu yapılanmalar sürecin dışında tutulmamalıdır.
Büyük endüstriyel kaza risklerinin azaltılması için TMMOB ve ilgili meslek örgütlerinin teknik ve politika belirleyici önerilerinin hayata geçirileceği bir mekanizma oluşturulmalıdır.
Ortaya çıkan somut çevresel etkiler ve riskler göz önünde bulundurularak, telafisi imkânsız zararlara neden olacağı açık olan, Başta İliç olmak üzere; çevre ve insan sağlığını yok sayan sömürge altın madenleri derhal kapatılmalıdır!