Geçtiğimiz akşam saat 23:00 civarı eve gidiyorum. Adliye yanından Yunusbey Caddesinden ilerlerken yolda akan suyu farkettim. Neyse eve doğru yürüyorum, 50. yıl okulunun önüne gelince yolda yanımda akan suyun  akmaya başladığı yeri merak ettim. Hadi dedim bir bakayım yürüdük Hasanefendi Cami önüne geldim. Biraz daha yürüdüm, az ilerde Selvi Sokaktan geldiğini görünce yukarı devam ettim. Az yukarı çıktım ki mahalle muhtarımız Hüseyin Bulut’u yerden kaynayan suyun başında gördüm. Abi hayırdır. Ne bu? Adliyenin oraya kadar gelmiş aşağı gidiyor. Kanalizasyon mu? dedim. Temiz suya benziyor dedi. TESKİ’yi aramış ve suyun başında beklemeye başlamış. Milli servet bu! Boşa akmasın diyor. Akan suyun başında biraz lafladık. TESKİ görevlilerini bekliyor ya, bende eşlik edeyim dedim. Bir abi daha katıldı mahalleden bize sohbet ediyoruz ayaküstü. Muhtar anlatmaya başladı birgün yine böyle su akıyordu bir yerde ben bekledim gelen giden yok. Ne yapmalıyım diye düşünürken Face den(Facebook.com) TESKİ müdürü İbrahim Bey’e yazdım diyor. (Ben TESKİ Gen. Müd. Yard. İbrahim İçöz’ü kastettiğini düşündüm.) Hemen çözdü halletti işi, telefonunu da aldım diyor.  Eeeee dedim… Bu akşamda ona telefon açtım diyor. Saat geç ama (23:00) civarı aramış cep telefonundan. İlgileneceğini söyledi. Bekliyorum diyor. Tam bu esnada ufak bir pikap araçla görevliler geldi.  Abi sabah 7’den beri çalışıyoruz falan dediler. Muhtar su akan yeri gösterdi, ilgilendiler. Uzunda bir çalışma oldu. Neticesinde yapıldı. Ancak sonrasında şu geldi aklıma saat gece kaç olmuş mahallede boşa akan suyu kim bekler kim ilgilenir? dedim. İşte cevabı buldum. Hem İbrahim Bey hem mahalle muhtarımız hakkını veriyor gibi işinin. Siz nedersiniz?