İstanbul’dan çok fazla uzaklaşmak istemeyenlerin rotası arasında yer alan Marmaraereğlisi ve Şarköy, bayram tatilinin en yoğun bölgelerinden biri oldu.

Boş konaklama alanı ve kamp alanlarında yer bulmak zorlaşırken, market raflarının boşaldığı, ekmek ve su tüketiminin ise arttığı görüldü.

Yüksek otel fiyatları ve doğanın içinde zaman geçirme tercihi ise bayram tatilinde kamp alanlarına ilgiyi arttırdı.

9 günlük Kurban Bayramı tatilini, doğanın içinde geçirmek isteyen kamp ve doğaseverlerin yanı sıra, yüksek otel fiyatları nedeniyle de kamp alanlarına talep yoğun oldu.

14 Haziran 15 Ekim tarihleri arasında ormanlık alanlara girişlerin yasaklanmasıyla birlikte, serbest şekilde ormanlık alanda kamp yapamayanların da kamp işletmelerini tercih etmesi, tesislerde doluluğu arttırdı.

Birçok tatilci, alanların dolu olması nedeniyle tesis kapılarından geri dönmek zorunda kaldı.

Kişi başı 300 ile 600 TL arasında değişen kamp giriş ücretlerinin, bireysel ya da çift olarak tatil yapmak isteyenlerin, tek çocuklu ailelerin uygun tatil ihtiyaçlarını karşılarken, kalabalık aile gruplarının ise çadır tatili yapmasını zorlaştırdığı belirtilidi.

Tatil için Şarköy Mürefte bölgesini tercih eden Elif Sayman, ekonomik yönden daha uygun olduğu için kamp tatili yapanlar arasında.

Ülkedeki ekonomik durumun, tatili imkansız hale getirdiğini söyleyen Sayman, ” Otellerde tatil yapmak artık rüya oldu. Çocuk denize girmek istediği için çadır alıp, İstanbul’a yakın bölgede kamp yapmayı düşündük. Fakat sadece çadır yerine kişi başı ücret uygulaması da bazı aileler için zorlayıcı.Kamp alanlarında çadır başı değil, kişi başı 300-600 TL arasında ücret talep ediliyor. 5 kişilik aileler için yine maliyeti yüksek” dedi.

Araç üstü çadırı ile kamp alanında tatil yapan Trakya Kanyon Topluluğu üyelerinden Deniz Sema ise ormana giriş yasağı olduğu için kamp alanına gelmek zorunda kaldıklarını dile getirdi.

Orman kullanımında bilinçsiz olunmasının bu tür yasakları getirdiğine değinen Sema, şunları paylaştı: ” Orman ve doğaya zarar vermeden kullanıldığında, doğanın içerisinde özgürce, huzurlu şekilde vakit geçirilebilir.
Doğru ve bilinçli kullanım olmadığı, zarar verildiği, yangınlara neden olunduğu için devlet, yaz boyunca ormanlara giriş yasağı uyguluyor. Yasaklar kapsamında kamp alanına gelmek zorunda kalınıyor. Doğa ile iç içe daha özgür olmak için daha bilinçli olunmalı”

“SUNULAN HİZMETLER, KAMP ÜCRETLERİNİN KARŞILIĞI DEĞİL”

İstanbul’un yoğunluğundan kaçmak için Şarköy’e kamp yapmak için geldiklerini aktaran bir vatandaş ise sunulan hizmetlerin kamp ücretlerini karşılamadığını dile getirdi.

Birçok kamp alanını aradıklarını kişi başı 300- 600 TL arasında fiyat belirtildiğini aktaran Arıcı, tuvalet ve duş hizmetlerinin ise yetersiz olduğunu kaydetti.

Duruma ilişkin sitemde bulunan ve şartları eleştiren Arıcı, ” İş ve yaşam stresinden uzaklaşmak için birkaç günlük tatil dahi imkansız hale getirildi.Otelde kalmak, fiyat pahalılığı nedeniyle çok zor. Artık çadırda kalmakta zorlaşıyor.Çadırları kendimiz getirmemize rağmen talep edilen ücret ve sunulan hizmetler tam bir fiyasko.
Sıcak su, buzdolabı, elektrik ve yer tesisi için ücret talep ediliyor. Fakat, sıcak su maalesef yok. Yoğunluktan dolayı sürekli sular kesiliyor, bulaşık yıkanıp, duş alınamıyor.
Buzdolapları da düzgün çalışmıyor ve üç kişi için bin 200 TL ödeniyor. Vatandaşa tatil yapmak, dinlenmek, nefes almak bile zulüm” şeklinde konuştu