Sağlık çalışanları, özlük haklarına ilişkin düzenlemelerin TBMM Genel Kurulu’nda geri çekilmesi üzerine grev gerçekleştirdi. Tüm yurtta olduğu gibi Tekirdağ’da da gün boyu acil durumlar dışında sağlık hizmeti sunulmadı. “Türkiye’de açlık ve yoksulluk sınırının altında çalışıyoruz” diyen sağlık çalışanları, haklarının verilmesini talep etti.Öte yandan mevcut sistemin hem sağlık çalışanları hem de halk sağlığı için tehlike oluşturduğu vurgulandı.
Türk Tabipler Birliği üyesi sağlık çalışanları, Şehir Hastanesi’nin önünde bir araya gelerek, kararı protesto etti.
Konuyla ilgi basın açıklaması yapan Tekirdağ Tabip Odası Başkanı Gamze Varol, sağlık çalışanlarının yoksulluk sınırının altına düşmüş gelirleri ve özlük hakları ile ilgili düzenlemenin TBMM’de geri çekilmesi nedeniyle, özlük haklarını korumak için bir günlük grev kararı aldıklarını kaydetti.
TEHLİKE OLUŞTURUYOR
Acil hastalar, diyaliz hastaları, gebeler, çocuk aciller, kanser hastaları, yoğun bakım hastalarının bakımı aksamayacağı, COVID-19 veya COVID-19 şüphesi ile başvuranların poliklinik ve klinik tedavilerine devam edileceğini ve diğer hastalara nöbet düzeninde sağlık hizmeti verileceğini aktaran Varol, “Hizmet vermeye çalıştığımız içinde bulunduğumuz sağlık sistemi hem sağlık çalışanının hem de halkın sağlığı için tehlike oluşturmaya başlamıştır. Pandemi’de bu durumu apaçık gördük. Sağlık emekçileri salgın döneminde canla başla çalışırken aynı zamanda işsizlikle, işten atılmalarla, yoksullukla karşı karşıya kaldılar. Sağlık çalışanları ‘artık bu şartlarda çalışamıyoruz’ diyerek istifa ederken, emekli olurken; genç hekimlerimiz başta olmak üzere sağlık emekçileri yurtdışına göç ederken tüm bu sorunları konuşmak, çözüm önerilerimizi iletmek için TTB Merkez Konseyi düzeyinde Sağlık Bakanı’yla görüşme taleplerimiz defalarca iletildi” dedi.
Çalışma koşullarının özlük haklarının iyileştirilmesini, hekimlik yapmak, yaşamak ve yaşatmak istediklerini dile getiren Varol;
“Artık sağlık çalışanlarının dayanacak gücü kalmadı. Meslek örgütleri, sağlık emek örgütleri sorunları dile getirdiklerinde, karar vericiler; bu soruna yönelik çözüm geliştirildiğine dair açıklamalar yapıyor bazen kimi düzenlemeler de yapılıyor gerçekten… Ama bir de bakıyoruz ki aslında yapılan açıklamalar/düzenlemeler sorunu çözmek yerine daha da çözümsüz hale getiriyor” ifadelerini kullandı.
KOMUOYUNDA SORUNLARIN ÇÖZÜLDÜĞÜ ALGISI YARATILIYOR
Kamuoyunda sorunların çözüldüğü algısı yaratıldığını belirten Varol; “Bu durum tükenmişliğimizi arttırıyor. Bunu COVID-19 Meslek Hastalığı sayılsın, 5 dakikada bir hekimlik yapılmaz iyi hekimlik yapmak istiyoruz, şiddete karşı etkili yasa istiyoruz gibi taleplerimizin ardından yapılan açıklamalar kamuoyunda bu sorunların çözüleceğine dair algı yarattı ama bunların pratik karşılığı olmadığı gibi sağlık çalışanlarını daha da umutsuzluğa, tükenmişliğe sürükledi” sözlerine yer verdi.
Sağlık çalışanları adına talepleri sıralayan Varol, şunları kaydetti:
-Şiddete karşı etkili yasa çıkarılması ve uygulanmasını,
-Sağlıklı çalışma koşulları konusunda iyileştirme yapılmasını ve iş güvencesiyle çalışmayı,
-COVID-19 başta olmak üzere meslek kaynaklı hastalıklara karşı bütüncül bir meslek hastalıkları yasası çıkarılmasını,
-Koruyucu sağlık hizmetlerinin iyileştirilmesini ,
-Ağır ve tehlikeli işler kapsamında faaliyet yürüten tüm sağlık emekçileri için yıpranma payının verilmesini,
-Emekliliğe yansıyacak adil ücretlendirmeyi,
-Malpraktis davalarında güvenceyi,
-Nitelikli tıp ve uzmanlık eğitimi koşullarının sağlanmasını,
-Üniversite ve eğitim hastanelerinin bütçelerinin düzenlenmesini,
-Liyakata dayalı kadro dağılımının sağlanmasını talep ediyoruz…
Haklı taleplerimizi dile getirirken yeniden anımsatırıyoruz ki; acil, yoğun bakımda yatan, hamile, diyaliz hastaları, kanser hastaları ve COVID -19 şüphesiyle başvuran hastaların tanı ve tedavilerinde aksama olmayacak ve servis hastalarının tedavileri devam edecektir.