Keşan ve Enez sahillerinde bulunan 14 ayrı kıyı kesimi 3 yıllık süreyle kiralanmak üzere ihaleye çıkarılacak. Edirne Çevre Koruma Vakfı Ticari İşletmesi’nin 23 Haziran 2021 günü yapacağı ihaleler ile 127 bin 464,32 M2 kıyı alanı kiralanarak, ticari alan yapılacak. Saros kumsallarının kiralanması kararından ve yapılacak tüm ihalelerden vazgeçilmesi çağrısında bulunan Trakya Platformu, kumsalların ticarileştirilmesinin kamu yararına ve Kıyı Kanununa açıkça aykırı olduğunu bildirdi.
Kiralama ihaleleri kapsamında; Keşan’a bağlı Erikli Sahili’nde 6 parsel alan, Danişment ve Yayla sahilleri ile Mecidiye Köyü’ne bağlı İtalyan Koyu, Enez’de Gaziömerbey Mahallesi’nde kıyı kesiminde yer alan 3 parsel alan, Sultaniçe ve Vakıf sahillerindeki kıyı kesimi alanlarında özel ticari işletmeler kurulacak.
Keşan sahil kıyılarında 55 bin 363,88 metrekare kumsal alanı, Enez sahillerinde ise 72 bin 100,44 m2 kumsal alanı olmak üzere toplam 127 bin 464,32 metrekare alan kiraya verilecek.
Trakya Platformu tarafından konuyla ilgili yapılan açıklamada, Saros kıyılarında ki kumsalların Doğal SİT Alanları olup, kumsalların yoğun bir ticari faaliyete kurban edileceği ve sökülebilir dahi olsa yapılaşmalara yol açılacağının kuşkusuz olacağı belirtildi.
GEREKLİ TEDBİRLER ORTAYA KONULMALI
Türkiye’nin taraf olduğu uluslararası sözleşmelerin, Doğal SİT alanları mevzuatı SİT Alanlarının korunmasını zorunlu kılmakta olduğu aktarılan açıklamada,”Denizler sahilleri ve kumsalları ile bir bütündür. Bu bağlamdan hareketle kullanımlarında özellikle endemik türlerin, barınma, yaşam ve üreme alanlarının korunması esastır. Mutlaka ciddi ve kapsamlı bir biyo-çeşitlilik envanteri yapılarak söz konusu bölgelerin tespit edilip, sözleşmelere statülerine göre “koruma bölgesi”, “hassas bölge” olarak işlenmesi ve bu alanların ciddi anlamda insan faaliyetlerine karşı koruma altına alınması için gerekli tedbirlerin ortaya konması elzemdir. Saros kumsalları ve kıyı alanı da bu bakımdan uluslararası koruma altındaki türler de dâhil olmak üzere (örn: Kum zambağı = Pancratiummaritimum, kaplan böceği = Cicindelamaritima ve Cicindellaspp., deniz lahanası = Crambemaritimave onlarca diğerleri) biyo-ceşitliliği zengin bölgelerimizin üst sıralarında yer almaktadır. Özellikle de alanın zengin florası, Türkiye’nin başka hiçbir yerinde bulunmayan bitki türlerini de barındırmaktadır”denildi.
Halkın yıllardır özgürce denize girdiği Saros kumsallarının özel işletmelere kiralanması sonucu buralarda ticari alanlar oluşturulmasının Doğal SİT alanına dair tüm koruma düzeylerini etkisiz ve geçersiz kılacağı vurgulanan açıklamada, “T.C.Anayasası ve Kıyı Kanunu gereğince Kıyı alanları korunması gerekli, hassas bölgeler arasında özellik gösteren kamusal alanlardır. Diğer yandan SİT alanı ile ilişkili kıyı alanlarının dokusu ve yapısını oluşturan imar planlarını göz ardı ederek ticarileştirmek, yapılaştırmak hem sit alanında korunması gerekli doğal varlıkları ve dokuyu ortadan kaldırabileceği gibi kıyı alanlarına ilişkin mevzuatı uygulanamaz kılan uygulamalara neden olacaktır” ifadelerine yer verildi.
MİLLETİN İRADESİNE KARŞI ÇIKILIYOR
“Saros kıyılarında yaşayanların karşı çıkmasına rağmen Bakanlıkça deniz kıyılarının ve kumsallarımızın özel işletmelere kiralanması milletin iradesine karşı çıkmaktır” denilen açıklamada, Bakanlık ne Anayasanın ne de Kıyı Kanununun aleyhine idari kararlarla halkın özgürce sahilleri, kumsalları kullanmasına, denize özgürce ulaşmasına engel olacak kiralamaların ihalelerini iptal etmesi gerektiği kaydedildi.
DEVLETİN KORUMASI GEREKİYOR
Saros körfezi’nin doğal varlıklarının parası olana değil tüm insanlığa ait olduğu vurgulanan açıklamada, “Dünya Kültür ve Tabiat Mirasının Korunması Sözleşmesi”nin 1. ve 2. maddeleri gereğince “Doğal Miras” olan Saros kumsalları ve kıyıların devletin koruması gereken Doğal SİT Alanları olduğu ve Anayasanın 43. maddesine göre sahil şeritlerinden yararlanma da öncelikle kamu yararı gözetilmesi gerektiği hatırlatıldı.
KANUNUNA AÇIKÇA AYKIRI
Trakya Bölgesinin Anayasası olan 1/100.000 Trakya Alt Bölgesi Ergene Havzası Revizyon Çevre Düzeni Planının 2.10.17. maddesinde “Göl, deniz ve akarsu kıyıları ile bu kıyıları çevreleyen sahil şeritlerinden yararlanmada kamu yararı gözetilerek, kıyıların ekolojik özellikleri korunacaktır” hükmü dile getirilen açıklamada,
“Yanlış ve hatalı Yayla Limanı yapımı ile Yaylalılar yıllardır büyük mağduriyet yaşamaktadırlar. Danişment civarına yapılan mendirek ile Erikli kumsalının genişliği yarı yarıya azalmıştır. Sazlıdere ve Gökçetepe arasına inşa edilmekte olan Saros FSRU Limanı denizi doldurup, kıyı yapısına ve denizi içine ormana ve tarıma büyük darbeler vurmaktadır. Sahillerimizin atık su arıtma tesislerini, sağlıklı içme suyu tesislerini acilen yapmak yerine kumsallarımızı kiralamaya çalışan devlet kurumlarının tek amacı kamu hizmeti olmak zorundadır. Edirne İli Çevre Koruma Vakfının korumacılıktan uzaklaşması, doğal sit alanı kumsalları ticarileştirmesi kamu yararına ve Kıyı Kanununa açıkça aykırıdır. Saros kumsallarının kiralanması kararından ve yapılacak tüm ihalelerden vazgeçilmelidir. Trakya Belediyeler Birliği, Edirne İl Genel Meclisi, ESTAB, Belediyeler, bölge milletvekillerimiz ve Trakya kamuoyu halkın haklarına acilen sahip çıkmalı ve kıyılarımızın korunması için resmen harekete geçmelidirler” sözleri kaydedildi.